Soğuk kırmızı tonlarında gelmişti sonbahar,kurumuş dallarını unutmuştu ağaçlar,
Yere düşmüş, çıtırdaması gereken yapraklar basılmayı haketmiyordu,göle doğru sekmesi beklenen o beyaz taşlar bile istemsizdi,güneşin soğuk nefesi vurmuştu bir kere o denizin kumrala çalan kıyısına.Çanlar sessiz çalıyor, ezanlar başı öne eğik dinleniyordu.İstanbulda o koyu gri başı bozuk trafikte kimse kimseye korna bile çalmıyordu...Sisliydi hava, şiirle bile anlatılmazdı,bebekler ölüyordu, kimsenin bilmediği o masumcuk melekler hayatını kaybediyordu,Ana ve babalarının o buz misali kesilen yakarışları arasında...Herkes yas tutuyordu İstanbulda , Karsta, Hakkaride, Edirnede,Kıbrısta...Ve hainler, başı bozuklar, kahpe kılığına girenler, ceset seviciler, korkun Türk Halkından , izin vermez bu ülkenin Ata kimliğinde ki savcıları, hakimleri... Fatih olsa , derdi ki ''Tiz Vurula Kelleleri''...
Şair Adam derki her bebek ağlamalıdır... Annesine ve babasına...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder